zeytin dalı harekatı

  • büyükelçi suikastinden beri bizi bizi parmağında oynatan rusya'nın türkiye'nin kayıp sayısını belirlediği harekat. biraz açalım.

    rusya'nın ankara büyükelçisi'nin öldürülmesinden bu yana (ya da öldürülmesi sayesinde) rusya bizi yanına çekmek ve abd'den uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor. bunu yaparken bazen bize o kadar iyi davranıyor ki buna güvenip karadeniz'de tüm yelkenleri suya indiriyor, abd ile ipleri fazla geriyoruz. sonra rusya pat diye arkasını dönünce bu kez rusya geri gelsin diye vermediğimiz taviz kalmıyor.

    hatırlarsanız fırat kalkanı harekatı sırasında rusları türk askerini kazara, büyük bir tesadüf eseri olarak uçaklarının düşürüldüğü günün yıl dönümünde bombaladı. (hatırlarsanız dedim ama bu olay kasten unutturuldu, hatırlamamanız mümkün.) bizimkiler önce bu olayın üstünü kapattı, sonra üstü örtülemeyecek hale gelince açıklandı ama halının altına süpürüldü. sesini çıkaran, bunu hatırlayan, hatırlatan yok.

    devam ediyoruz: ruslar geçtiğimiz hafta idlib'de ilerleyen türk konvoyunu, güzergahını ve gideceği yeri bombaladı. bu gerginlik bir süre devam etti. burada kayıplarımız oldu. türkiye tarafından saldırıların "bölücü terör örgütü" tarafından yapıldığı açıklandı. biz de vatandaşlar olarak idlib'de "hangi bölücü terör örgütü bu?" demeden kabul ettik. ohal mohal var, niye başımıza bela alalım di mi?

    ruslar, bu olayların üstüne harekatın başlamasına yol açan "hava sahası" kararlarını değiştirip, türkiye'ye hava sahasını kapattı. operasyon duraksadı. hava desteği olmadan afrin'de çok büyük kayıp verileceği herkesin malumu. üstelik belli bir derinlikte içeri girmişken hava desteğinden mahrum kalmak, halihazırdaki durumu da tehlikeye soktu.

    öyle oldu, böyle oldu, hava sahası açıldı. o arada türk askeri f-16'ya ihtiyaç duymaz gibi anlamsız bir argümanla gaza gelen rabiacılar oldu. olur, bir şey demedik. onlara ne desen boş. sonuçta onlar çanakkale savaşı'nı da aniden çöken sisin içinde zuhur eden evliyalar sayesinde kazandığımızı sanıyor.

    bugün, helikopter düştü. daha önce ypg'den alınan "güvenli" alanlarda tsk saldırıya uğradı. bunun sorumlusu büyük oranda öso. yakından takip edenler bilir: operasyonun başından beri gündüz alınan köylerden gece çekiliyoruz. çünkü tam güvenlik sağlanamıyor. meskun mahalde, besleyip büyüttüğün öso'nun bi faydası olsun, art alanda güvenliği sağlasın diyorsun ama olmuyor.

    ha bu arada müthiş ortadoğu uzmanları türedi. cepheler belirgenleşmiş efendim, nolmuş? iran-rusya-türkiye-suriye bir cephe olmuş. ee? işte amerika falan da diğer cephe. buraya kulak ver cahil kardeşim benim:

    bu öso, abd'nin desteği ile kurulmuş ey amerika öso'yu sizinle kurduk, abd destekli eğit-donat uygulamasına katılmış bir grup.

    bunu beğenmediysen şunu verelim: şii militanlar afrin'de pyd'ye destek veriyor

    ee rusya'yı da yukarıda anlattık. şimdi kim kiminle cephe kurmuş anlatsana heyecanlı oluyor.

    gelelim bu işten nasıl kurtulabiliriz kısmına. çok basit bir cevabı var. bu kadar can, bir inat uğruna yitip gidiyor. yazık... tsk afrin'e ulaşsa bile orada kalmayıp/kalamayıp çekileceği için geçenlerde kılıçdaroğlu'nun dediği ama aktroll'lerin çılgınlar gibi linç ettiği "tsk'nın afrin'in içine girmemesi gerektiği" argümanı buradaki en mantıklı argüman. bize düşen, suriye'nin toprak bütünlüğünü gerçekten savunuyorsak, esad ile anlaşıp, pyd'yi rusya ve esad'ın desteği ile oradan çıkarmak. hatta o durumda bu işe karışmamıza bile gerek kalmaz. ama tabii asıl dert öso'ya toprak kazandırmak gibi anlamsız bir şey değilse.
    esad ile yapılacak anlaşma sonrası, rusya da bizimle oyun oynamaktan vazgeçecektir.

    ha bunları mantıklı bulmadıysanız, devlet büyüklerimizin çok mantıklı önerileri var, onu dikkate alın: (bkz: binali yıldırım'ın çıkışta afrin'e gitmesi)

  • turkiye'nin guvenligi icin baslatilmis operasyon.

    membic merkezin vuruldugu soyleniyor. afrin ana karargahinin bombalandigi ve o esnada toplanti yaptiklari da iddialar arasinda. artik öşek cehenneminde devam ederler toplantilarina eheh.

    ote yandan rusya deyr ez-zor'da ypg'yi bombaliyor. sabahki abd saldirisina fena bir misilleme geliyor rusya tarafindan. bize hava sahasini acti yetmedi kendi de vuri vallah.

    konvoylar da vurulmus. 20 ser araclik 3 konvoy cehennemin dibini boylamiş.

    rabbim ordumuzu korusun.

  • suriye'de çok ilginç gelişmeler oldu dün gece:

    * suriye ordusu ve ruslar, pkk/ypg'yi deyri zor'un doğusunda vurdu.

    * bunun üzerine abd, "burada benim askerlerimde vardı" diye bu konvoyu vurdu. 100 ün üzerine suriye askeri ve bazı rus askerleri öldü.

    * sabahta ruslar deyri zor bölgesinde pkk/ypg'yi bombalamaya başlamış. suriye ordusu da bu bölgeye çok yoğun asker sevkiyatına başlamış.

    * bölgeye hava savunma sistemlerinin de gönderildiği söyleniyor...

  • halen devam eden askeri operasyon.

    her çatışmadan ve verilen her kayıptan ders almak gerekir. askerliğin doğası bunu gerektiriyor. eğer bunu yapmazsanız aynı şekilde kayıplar verip durursunuz. ayrıca iğneyi kendimize batırmazsak, yanlışlarımızı görüp düzeltmezsek istenmeyen kaybımız çok olur.

    ders almak dedim. harekatın en başından beri dikkatimi bir konu çekiyor. aslında anlatmak istediğimi şeye şöyle giriş yapayım, ilk önce şu fotoğraf dikkatimi çekti. sonra biraz arama yaptım ve bu videoya ulaştım. ilk fotoğrafta ve videonun başında boş mühimmat taşıma konteynerlerini görüyorsunuz. bunların içindeki mermiler alınmış, tanka yüklenmiş. açık sarı renkli konteyner içindeki mermi apfsds-t türü bir mühimmat. üzerinde de yazdığı gibi zırh delici özelliği var ve yüksek kinetik enerjili dart şeklindeki iç çekirdeği ile tank gibi delinmesi zor hedeflere atılıyor. nasıl çalıştığı şu videoda detaylı anlatılmış isterseniz göz atın.

    yeşil renkli konteyner içindeki mermi ise güney kore'li poongsan şirketinin ürettiği 120 mm'lik heat-mp-t mühimmatı. konteyner üzerinde yazılı 1315-37... numarasına dodic (department of defense identification code) number denir ve nato ülkelerinin mühimmatlar için kullandığı bir işaretleme numarasıdır (merminin nasıl olduğuna şirketin ürün kataloğundan bakabilirsiniz.). heat mermi öteki apfsds-t gibi deliciliği yüksek kinetik enerjisi ile sert çekirdekli bir mermi ile sağlamıyor. zırha temas ettiğinde çok yüksek ısı üretip zırha nüfuz edecek bir delik açtıktan sonra arkasında taşıdığı patlayıcının içeri doğru patlaması esasına dayanan bir mermi türü. (ikisinin çalışma prensibi farkı şu videoda net anlatılıyor.)

    apfsds-t mermisi delinmesi zor olan tank ve nadiren de çok kalın duvarlı hedeflere atılırken heat-mp-t mermisi zırhlı personel taşıyıcı, kamyonet veya ince duvarlı binalar vs yerlere karşı sıklıkla kullanılıyor. fakat buradaki ince nokta şu apfsds-t içinde patlayıcı olmayan yani hedefe çarpınca patlamayan bir mermi. hedefe girince parçalanıp içerdekilere zarar verebilir veya yüksek kinetik enerjisi ile yangın çıkartabilir ama siz bu mermiyi bir korugan içindeki teröriste atarsanız mermi adama değmeden bir duvardan girip karşı duvardan çıkabilir. heat-mp-t ise patlayıcılı olduğundan patlayacaktır ve korugan içindeki veya bir engel gerisindeki teröriste karşı daha etkilidir. yani teröriste apfsds-t ile ateş etmek bir anlamda kenarda durup bekleyen karasineğe tabanca ile ateş etmek gibidir. eğer hedefe değerse hedef parampaça olur ama değmeyip yanından geçerse hedef canlı kalabilir.

    bu görüntülerde görülenler m60 sabra tankında kullanılan mermiler. sahadaki diğer tankımız olan leopard 2'de de aynı mantıkta fakat farklı şirketlerin ürettiği benzer mermiler kullanılmakta.

    şimdiye kadar anlattıklarımı aklınızda tutun farklı bir görüntüye bakacağız.

    trt haber'in servis ettiği drone ile çekilen bu görüntüleri mutlaka izlemişsinizdir. izlemeyen varsa da baksın. alt tarafta bir leopard 2 tankımız, arkasında biri sağda biri solda onu destekleyen 2 zma'mız ve karşılarında tahkim edilmiş bir terörist mevzisi var. it sürüsü bu hakim noktayı sanki bir kale kurar gibi betonla çevirmiş, beton kuleler dikmiş, mevzi kazmış. bu çağda böyle bir savunma anlayışı yok zaten ve burası da "gel beni imha et" diye bağıran, asıl amacı psikolojik etki olan askeri anlamda yararsız bir mevzi. fakat burada tankımızın yaptığı atışlara dikkat edin. içeride sürekli bir oraya bir buraya kaçışıp duran birkaç terörist var ve muhtemelen drone ile bu adamların yeri anlık aşağıdaki zırhlı gruba iletiliyor.

    * tankın ilk atışı 7'nci saniyede. tank burada bir apfsds-t atıyor. bunu şuradan anlıyoruz, mermi yıkılmış beton tahkimatı delip geçiyor ve neredeyse toprağı yalayıp düz bir istikamette yoluna devam ediyor.

    * tankın ikinci atışı 1.02'nci dakikada. bu atışta da benim tahminim yüksek ihtimalle apfsds-t atılıyor. atışın hedefi olan yer yıkılmış bir beton kule ve arkasından dart çekirdeğin çıkışını göremiyoruz ancak heat atılsaydı burada daha farklı bir patlama görebilirdik (heat patlaması şöyle).

    * tank üçüncü atışını 2:13'de yapıyor ve bu defa apfsds-t atıyor. merminin yıkıntıyı delip geçtiğini görebilirsiniz. bu arada teröristlerden 2 tanesi alt tarafta yıkıntılar içinde yeniden mevzilenmeye çalışıyor ve askerimizin dikkati bu bölgede dolanan bu tiplere yoğunlaşıyor.

    * tankın dördüncü atışı 2.30'da ve bu da apfsds-t. mermi yine yıkıntıyı delip geçiyor.

    * tankın beşinci atışı 3.04'te ve bu defa da apfsds-t atılıyor. yerden tek bir noktada sektiği için ayırt edilmesi çok zor ancak tam 3.04'te videoyu durdurursanız dart çekirdeğin yol alışını ve dart çekirdeğin karakteristik delip geçme şeklindeki alev uzamasını delip geçtiği beton koruganda görebilirsiniz.

    * tankın 6'ncı atışı 3.30'da ve yine apfsds-t. merminin delip geçtiğini çok net görebiliyoruz.

    * ve 4:18'incü dakikada o noktaya yapılan 6'ıncı atıştan sonra hala o noktadaki iki terörist ayağa kalkıyor yeniden mevzilenmeye çalışıyor!

    yukarıda da yazdım yine yazıyorum apfsds-t mühimmatı kalın zırhlı hedeflere atılan, içinde patlayıcı dolgusu olmayan ve çarptığında delip geçen, kinetik enerjisiyle hedefini yoketmeye ayarlı bir mermi türü. burada yapıldığı gibi ortada sürekli mevzi değiştiren 3-4 tane teröriste apfsds atıp durmak evin içinde otururken bizi rahatsız eden karasineğe tabanca ile şarjör boşaltmaktan farksız. leopard'lar için he yani doğrudan patlayıcı mühimmatın kara kuvvetleri envanterinde olmadığı açık kaynaklarda sürekli söylenen birşey, e tamam hadi he yok da burada neden heat atılmıyor?

    ikinci husus; tankın solundaki zma'dan askerler iniyor ve mevzi alıyor. sağındaki zma'dan ise kimse inmiyor gibi görünmekte. bu durumda açıktaki bir hedefe saldıran açık durumda 3 zırhlı aracımız savaş alanında. çekim açısı nedeniyle net göremiyoruz ancak o alana hakim daha yüksek bir tepe var mıdır veya atgm atılabilecek başka bir nokta mevcut mudur yorum yapamayız ancak 3 zırhlı aracı yalnızca bir kanatlarını kapatacak/gözleyecek piyade desteği ile etraflarındaki atgm tehdidine karşı başka bir önlem almadan neden bu şekilde bir taarruza gönderiyoruz? atgm tehdidi yüksek olan bölgede zırhlı unsurları neden mümkün olduğunca piyade ile destekleyerek ama piyade ile sıkı koordinede kalacak bir şekilde ileri sürmüyoruz?

    birkaç gün önce çok üzücü bir olay yaşadık ve leopard tankımız atgm ile vuruldu. o tankın tek başında, yanında en ufak bir piyade desteği olmadan o şekilde açıkta beklemesinin nedeni iyice analiz edilmeli. istihbarat eksikliği, yorgunluk, anlık bir olay veya eğitim zaafiyeti adına ne derseniz deyin o durumdaki kök neden bulunmalı. yoksa benzer atgm saldırılarını korkarım ki daha çok yaşarız. bu teröristlerin elinde yüzlerce var bu füzelerden, adamlar sıkıntıdan beton kulelere bile atgm atıyor. tehdit çok büyük ve minimum tank kaybı için piyade destekli zırhlı birlik harekatı çok önemli.

    buna benzer bir detaylı görüntü elimizde yok ancak kısa kısa haberlerde veya internette gördüğüm bazı videolarda (aradım onları ama bulamadım) benzer atışları yapan leopard'lar var. yani apfsds-t tipi mühimmat sıklıkla kullanılıyor o bölgede. peki bu mühimmatın etkinliği inceleniyor mu? daha önümüzde afrin'e girme durumu var, orada tanklar için patlayıcı veya heat tipi mühimmat ihtiyacı daha fazla olacak. bu konu umarım yakından takip ediliyordur.

    bununla birlikte harekatın ilk günlerinden beri askerlerimize gereğinden fazla maneviyat duygusu veriliyor. şehitlik, gazilik hepimiz için çok önemli kavramlar ancak askerlik bir bilim ve eğitim çok önemli. salt maneviyat ile zafer olmaz. şu an savaştayız ve kamuoyu sadece dini duygular pompalanarak, face'de orda burda arapça laflar eşliğinde kahramanlık söylemleriyle harekat hakkında eksik bir şekilde bilgilendirilmemeli. sık sık resmi açıklamalar yapılmalı ve bu açıklamalar da mümkün olduğunca tek merkezden olmalı. herkes kafasına göre birşey söylememeli.

    ve benim kesinlikle beğenmediğim, bizi çok zor durumda bırakacak bir nokta daha var; cep telefonları. askerlerin ve oradaki öso unsurlarının şu cep telefonlarını biraz olsun kenara bırakmasının vakti geldi. her türlü şey çekilip internete veriliyor bu telefonlarla. adam terörist öldürmüş hop çek fotosunu yolla twitter'a! yakalamışsın canlı teröristi adamın ağzı burnu kırılmış, kan-revan içinde veya herifi döverken videoya çekiyorsun hop yolla instagrama, face'e! bir nokta alınmış öso'cu başlıyor telefon elde allahuakbar çekmeye o arada telefonu 360 derece çeviriyor, etrafta ne kadar tank, asker varsa hepsini güzelce kaydedip paslıyor internete! ya tamam gene kır ağzını burnunu beş para etmez teröristler bunlar ama herşeyi çekme herşeyi internete verme. bu durumun önüne geçilmeli, tam bir istihbarat zaafiyeti bu telefon işi.

    son detay; afrin'e geldiği söylenen konvoy. bakın bu adamlar alan savunması yapmaya çalışıyor, kazılan tüm hendek, siper vs buna işaret ancak bu konuda deneyimleri yok ve bu bizim için avantaj. terörist kökenli oldukları için alan savunmasında başarısız oldukça eski taktiklerine dönecekler ve küçük gruplar halinde desteksiz yakaladıkları birliklerimize saldıracaklar. ben bölgede 8-10 bin terörist var goygoyuna inanmıyorum o konuda feci propaganda var. bu aldıkları takviye adam konusunda eksik olduklarının, acilen desteğe ihtiyaç duyduklarının bir belirtisi. gelgelelim bu adamların geldiği nokta suriye rejimi topraklarından geçiyor. yani suriye rejimi bu adamlara göz yummuş durumda. siyaseten çok yalnız durumdayız ve acilen bu alanda kendimize müttefik bulmamız gerekiyor. bu adamların geçişi de zaten bu ihtiyacın en önemli neticesi.

  • membiç'ten kalkan pkk konvoyu afrin'e varmış. esad yolu açmış, onlar da konvoy halinde geçmişler. bu konvoyu vurmayacaksan, vuramıyorsan çekil afrin'den. 1000 tane adam öldürdük diyorsunuz, belki 2000 tanesi afrin'e giriyor. üstelik elinde belki 100 tane manpads varsa şu anda 1000 olmuştur.

    ne yapılmaya çalışılıyor anlamıyorum. sen terör konvoyunu vurmuyorsun, sonra teröristleri temizleyeceğiz diyorsun.

    bu gidişle 2 senede bitmez bu operasyon. umarım başarıya ulaşır.

    edit: konvoy vurulmasın/vurulursa da tepki çeksin diye siville doldurulmuş. tabii ki tahmin edilen bir şeydi ancak böyle eli kolu bağlı durmak da sinir bozuyor.

  • başlangıç:
    (bkz: zeytin dalı harekatı/@marpione)

    -dün geceki tank kaybı göstere göstere geldi. ypg/pkk son bir haftada yayınladıkları videolarla gözümüze sokmuşlardı zaten anti tank füzeleri olduğunu.

    -sözlükte dalga geçmek için başlığı bile açıldı:

    (bkz: sahte tank ve ypg'li sevinci)

    bunun haricinde taştan yapılmış bir kuleye yaptıkları boş bir atış da servis edildi ypg tarafından. adamlar o karton tank ve kuleyle "tatbikat" yapıyorlarmış. açık açık gösterdiler "bakın bizde bunlardan var" diye son saldırı öncesinde. daha önceki entrylerden birinde de yazmıştım dağlık arazinin tanklar için oluşturduğu tehlikeyi.

    -ne olduğunu anlamak için anti tank füzelerin nasıl kullanıldığına bakmak lazım. şu videolarda kurulum ve ateşlemesinin nasıl olduğunu görebilirsiniz:

    https://www.youtube.com/watch?v=rujsaee3eky
    https://www.youtube.com/watch?v=5fqity64pw8

    -göreceğiniz gibi basit bir üçlü ayak düzeneği, bir adet 25 cm çapında 1.5 metre uzunluğunda bir borudan oluşan bir ekipman. iki kişi ile rahatça taşınıyor, atış yapılacağı zaman sabitleniyor, üzerinde optik hedefleme sistemleri var. kullanan kişinin tek yapması gereken hedefi sabitleyip ateş etmek ve füze hedefe varana kadar hedefi vizöründe sabit tutmak. füze atıldığı rampaya tel ile bağlı ve havada garip hareketler yapsa da son olarak atan kişinin vizöründeki hedefe ulaşıyor.

    -bu basit ama etkili silah aktif savunma sistemi olmayan tüm zırhlı araçlar ve tankların korkulu rüyası. bir kaç km ötedeki iki adam bu sistemi hızla kurup atışını yaptıktan sonra aynı hızla yerini değiştirebilir. 3 km ötede ormanlık bir alanda veya bir binanın içinde mevzilenmiş bir anti tank füzesini iha ile tespit de edemezsiniz. kurulumu ile toplanıp yer değiştirilmesi arasında 3 dk olan bir silah sistemini iha ile tespit edemezsiniz. afrin operasyonunun şu aşamasında tepelerde mevzilenen bir ypg teröristi tünelin hakim nokta çıkışından hakim noktada pozisyon alıp savunmasız bırakılan bir tankı vurduktan hemen sonra tünele dönebilir. harekat afrin şehir merkezine ulaştığında onlarca anti tank füzesi kullanılabilir.

    -son saldırıda kullanılanın bir 9m113 konkursolduğu söyleniyor. bunlar rus yapımı ama dünyada bir sürü ülkede var ve çakmaları veya kopyaları da üretildi. ypg/pkk gibi bir örgütün bağlantıları ile bu silah ve muhimmatına ulaşması da çok zor değil. yani "bunları ruslar vermiştir" iddiası manasız. anti tank füzesi kaçak silah dünyasında ayağa düşmüş bir silah. ışid'de bol bol kullandı bunlardan. zamanında suriye ordusu envanterinde de bol bol vardı. hizbullah bunların iran yapımı versiyonlarını kullanıyor. yani bu silah her yerden bulunabilir, muhakkak x ülke vermiştir denilemez.

    -rus yapımı konkurs sisteminin ne kadar etkili olabileceğini de israil'in 2006 lübnan işgali teşebüsünde gördük. iran'ın rusların konkurs sistemini kopyalayıp benzerini sağladığı hizbullah dağlık arazide savaşa sürülen 370 merkava tankının 59 tanesini kullanılamaz hale getirdiler bu anti tank füzeleri ile. israil ordusu lübnan dağlarındaki vadilerde sıkıştı kaldı. dünyanın en iti tankları arasında gösterilen merkava tankları rezil oldular. vakti olan şunlara bakabilir:

    https://www.youtube.com/watch?v=rzvedukguws
    https://www.youtube.com/watch?v=b7s5lnjxr5s

    -2006 senesinde israil'in merkava iv tanklarında "aktif savunma sistemi" yoktu ve bunun bedelini çok ağır ödediler. o başarısızlığın ardından hızla anti tank aktif savunma sistemi yatırımı yaptılar ve ortaya "trophy" çıktı :

    http://0s.mvxa.o5uww2lqmvsgsyjon5zgo.nblz.ru/…sure)

    bu sistem 2010 senesinde hazır oldu ve sahada denendi. şu ana kadar belli oranda başarı da elde etti.

    -türkiye'de benzeri bir sistem üzerinde çalışıyor. adı aselsan akkor. nasıl çalıştığını şu videoda görebilirsiniz :

    https://www.youtube.com/watch?v=awjzslhsogi

    bu videoda görebileceğiniz gibi anti tank saldırıları çok çeşitli ve savunmak da sanıldığı kadar kolay değil. aselsan yıllardır akkor üzerinde çalışıyor fakat bu sistem hala kullanıma hazır değil. hazır olsa elbet kullanılırdı. bu proje tamamlanırsa yakın bir gelecekte sadece tanklar değil tüm zırhlı araçlarımızda kendi ürettiğimiz savunma sistemi kullanılacak. bu sistem hazır oluncaya kadar zırhlı araçlar ve tanklarla yapacağımız her çatışmada anti tank füzesi tehlikesi geçerli olacak.

    -zeytin dalı harekatına dönersek, sahadaki son harita şu şekilde:

    https://i.hizliresim.com/noevlg.jpg

    -olan biteni bu harita üzerinden yorumlayacağım.

    öso ve tsk'nın şu ana kadar kuzey ve batı yönünde açtığı cepler sarı ile kaplı alanlar.
    kırmızı çizgiler dağ sıraları. biz henüz bu dağlık alanların %5 en fazla %10'unu kontrol altına aldık.
    yeşil çizgiler bu tepelerin arasındaki vadiler. o tepeler ele geçirilmeden vadilere zırhlı araç veya tank sokarsanız ypg/pkk teröristleri onarı keklik gibi avlarlar.
    yani o tepeler temizlenmeden o bölgelerde zırhlı araç ve tank kullanmanız çok zor. kayıp çok fazla olur.

    -bu haritadaki ilerleme ve tepelerin sayısı göz önüne alındığında o dağların temizlenmesi haftalar, aylar alabilir. süreci hızlandırmak için zırhlı ve tanklara güvenip ileri sürerseniz hiç beklenmedik kayıplar verebilirsiniz. aslına bakarsanız bu tarz bir çarpışmada öyle dağlık bir alanda elinde anti tank füzesi olan bir düşmanla savaşırken ne kadar önlem alırsanız alın bu kayıpları verirsiniz. eğer düşman yüksek bir tepedeyse siz o tankı gömseniz bile atış yapacak açıyı bulur. bu tarz bir savaşta tank kaybı oranı yüksek olur.

    -pembe çizgilerin olduğu cep mutlaka kapatılacak. tel rıfat'ın ele geçirilmesi sonrasında ypg/pkk'yı tamamen çevreleme hedefi tamamlanacak. ypg/pkk'nın elindeki anti tank füzelerini tel rıfat'ta ne kadar ve ne etkide kullanacağı da afrin kuşatmasında ne gibi taktikler izleyeceklerini ortaya koyacak.

    -bu anti tank füzeleri pek şakaya gelecek işler değil. ellerinde 15-20 atış sistemi ve 100-150 tane füze varsa eğer 15 tane 2-3 kişilik takımlar onlarca zırhlı araca zarar verebilir ve çok canlar alabilirler. sürekli hareket halinde olan bu takımları ne iha ile takip edebilirsin, ne topçu ateşi ile karşılık verebilirsin, ne de piyade ile saldırma şansın olabilir. bu silahın tek savunma yöntemi araçlara monte edilecek aktif savunma sistemi ve bu bizim elimizde yok.

    -bu yüzden zeytin dalı harekatı'nın ilerleyen safhalarında benzer durumlara hazır olmamız lazım. ışid düz ovada bile bunlarla bir kaç tankımızı vurdu. dağlık alan ve şehir savaşında ypg/pkk bunlarla çok can yakabilir.

    -bu harekat henüz %5-10 seviyesinde ilerliyor. şimdiden ne kadar uzun süreceğine ve ne kadar uzun süreyle kötü haberler alacağımıza hazır olmak gerekiyor.

  • daha 8. gününde 500'e yakın teröristin imha edildiği başarılı operasyon. harekat ne kadar sürer bilinmez ama görünen o ki pkk ile 30 yıldır süren mücadele de itlaf edilen 30.000'e yakın teröristin 10 da 1'i kadar bir rakam bir kaç ay içinde imha edilebilecek gibi duruyor. ey pkk/ypg; el siki ile gerdeğe girip, dünyanın en büyük ordularından birinin karşısına düzenli ordu gibi tahkimat yaparsan ebenin amısını işte böyle görürsün!

  • başarıyla süren askeri harekat.

    başarıyla süren bu terörist avı hakkında aklı başında insanların ve bu işi bilenlerin beklediği gibi sahada kafalarına kafalarına vurulanlar artık işi iyice internet cephesine döktüler. e tabi el silahıyla kurulan ordu! ancak bu kadar olur, sahada silahını atıp geriye topuklayan haplanmış militan rahatı görünce klavyeye sarılıyor.

    bunları destekleyenlerin yeni sarıldığı argüman şu oldu; "tsk o kadar tanka, topa, bombalamaya rağmen ilerleyemiyor. bakın işte burada harita var, orada yeşil olan noktalar tsk'nın ele geçirdiği bölgeler ve hala 5-6 tane noktacık duruyor. ama sarılar ypg bölgesi ve bakın hala bütünüyle duruyor!" (bkz: #73785442)

    gel ben sana anlatayım olayı da anla sevgili arkadaşım. plaza diliyle yazıcam algılaman kolay olsun.

    - zeytin dalı harekatı bir occupation yani istila değil çok geniş bir seek and destroy yani bul ve yoket operasyonu.

    - istilalar çok geniş silahlı güçlerle yapılır. piyade, mekanize piyade, komando, özel kuvvet, hava indirme, istihkam, levazım, ikmal böyle bir ordu grubu komple ayaklanır ve tüm ağırlıklarıyla ileri gider. istila taktikleri bellidir; hızlı zırhlı grup hareketleri, taktik hücumlar/geri çekilmeler, ana hücum hattı belli olmasın diye yapılan sahte saldırılar vs vs kurmaylık akademik bilgilerinin sahaya yansıtıldığı büyük bir oyundur istila. ana amaç ise "toprak ele geçirmek ve orada kalıcı hakimiyet kurmaktır". mesela hitler'in batı seferi bir occupation harekatıdır. bunu aklında tut.

    - seek and destroy görevleri ise daha küçük alanlara yapılan ve genelde kolordu seviyesinde birliklerin yaptığı harekatlardır. mesela 2. dünya savaşında doğu cephesinde asıl ordu gruplarından kopup çeşitli ceplerde alman hatlarının gerisinde kalan ve ormanlarda, bataklıklarda saklanan bazı sovyet birliklerine almanlar bir veya birkaç tümenle bu harekatları yapmıştır. mesela vietnam savaşında cangıllarda viet cong ve nva peşinde düşen amerikan piyadesi de bunu yapmıştır. bunda ise asıl amaç ceplerde sıkışıp kalan ve ordunuzu veya egemen olduğunuz alanı bir şekilde tehdit eden potansiyel düşmanı ortadan kaldırmaktır. bunu da anladın mı sevgili dostum?

    - afrin cebinde ortaya atılan haritalar ve terörist yandaşlarının şimdi ortaya attığı bu renkli boyanmış haritalar henüz çatışmanın 2. günü sonuna gelinmişken tsk'nın afrin bölgesine girerken kullandığı köprübaşlarını gösteren haritalardır. ve tsk burada bir istila değil "bul ve yok et" görev icra etmektedir. dolayısıyla o haritadaki yeşiller sarılar bizi ilgilendirmiyor. bizi ilgilendiren tek şey tsk'nın imha ettiği hedef sayısı, imha ettiği terörist unsur sayısı sayısı ve ele geçirdiği silah/mühimmat miktarı.

    - harekat başlarken size kimse "2 haftada girer çıkarız" demedi. eskiden (90'lı yıllar) kuzey ırak bölgesine yapılan sınırötesi harekatlardan da gayet uzun sürenler oldu ama neticede binlerce terörist unsur imha edildi, ciddi miktarda silah/mühimmat imha edildi. burada da öyle olacak.

    "afrin cebindeki teröristler teslim olmazlarsa ölmeye mahkumdur."

    - sevgili arkadaşlar. özellikle genç yazarlara ve çaylaklara hitaben yazıyorum. afrin harekatı teröristin o bölgedeki belini kırmak amacıyla yapılıyor. toprak işgali için değil. harita üzerinde tsk'nın olduğu yeşil alanları umursamayın tsk orada her yere tek tek giriyor ve girecek. bizi o boyamalar ilgilendirmiyor bizi imha ettiğimiz terörist unsur sayısı ilgilendiriyor. ve şimdiden bu sayı resmi rakamlara göre 300'ü aşmış durumda. eninde sonunda da yukarıda tırnak içinde yazdığım ifade gerçekleşecek.

    - hava durumu düzeldikçe piyade ve zırhlı unsurların etkisi artacak. şurası unutulmasın lojistik ve moral etkenler tamamen yanımızda. birliklerimizin sayısının giderek arttığını biliyoruz çünkü artık köprübaşları sağlamlaştırıldı, ilerleme istikametleri güzelce temizlendi ve temizlenmeye devam ediyor. varsın 30 gün daha topçumuz atsın, havanımız vursun, uçağımız bombalasın, tankımız imha etsin. ama tek bir askerimizin burnu bile kanamasın, hepsi salimen görevlerini yapıp kışlasına dönsün eşine, dostuna, ailesine kavuşsun hayırlısıyla.

    - "harekat bataklığa saplandı" diye yazanlar var (diğer bir yeni karşı propaganda da bu). lan oğlum neyin bataklığı hayırdır? hani orada bir stalingrad bir felluce mi oluştu da haberimiz yok? hadi askerlik bilmiyorsunuz anladık ama el insaf henüz birinci haftasını tamamlayan ve gayet başarılı giden bir askeri operasyon neyin bataklığa saplanmış oluyor?! siz bul ve yoket misyonlarının call of duty oynar gibi mi ilerlediğini sanıyorsunuz?!

  • harekat sürerken operasyonel taktik analiz yapmak falan beni aşan şeyler ama ypg'nin cephaneliğine bir göz atmakta da yarar var. batılı ekipman içinde yüzen kürt milisler görmek çok da görmeyi beklemediğim şeydi. ne kullanıyorlar, nereden gelmiş bu silahlar bir bakalım.

    tabancalar :

    makarov pm : 9x18mm ile sovyet rus - ırak - suriye ve bilimum varşova paktı ülkesinin kullandığı standart makarovlar yeni neslin de (ucuz) seçimi olmuş. suriye iç savaşındaki en yaygın silahlardan biri bu.

    glock 17 - 19 - 20 ve 30 serileri : suriyeye silah kaçakçılığı genelde antakya üzerinden sürüyor deniyor. ancak glock gibi erişilmesi her halükarda pahalı ve zor olan striker fired tabancalara ypg'nin alt orta kademesinin de erişebilmesinin sanırım tek açıklaması ırak - peşmerge - amerikan yardımı oluyor. gayet de taşıyorlar.

    makinalı tabancalar - smg :

    beretta m12 : soğuk savaşın düzenli ordularca çok da tutmamış bu italyan tabancası suudi arabistan - mısır - libya gibi ülkelerden suriye'ye geçiyor. işid'den ele geçenler ve öso ile değiş tokuş edilen bir miktar m12'yi sonra kürtler taşıyıp böyle poz da veriyorlar.

    mp5 : tüm dünyanın kullandığı mp5 daha çok 1975-1985 üretimi gibi duran üçüncü jenerasyon modellerle kürtlerin kendi güvenlik birimlerinde boy göstermeye başladı. amerikalılar bunları kuzey ırak'ta peşmergeye musul havalisinde kullansın diye vermişlerdi.

    tüfekler :

    m4 carbine : amerikalıların işte asıl yardımı bu otomatik silahların kasa kasa balya balya kürtlere verilmesi sayesinde oldu. optik yardımcılar ve picattiny rayları kullanan amerikan ordusunun mevcut modelleri harici, 1990'ların daha eski car-15 stili kısaltılmış m16 versiyonlarını da elden çıksın diye kaktırmışlar. tabii kaleşnikofla geçen onyıllardan sonra bu büyük bir teknolojik devrim.

    m16 : amerikan ordusu 1980'ler ve 90'lar boyunca envanterden tam anlamıyla çıkarmadığı m16 tüfeklerini raflardan indirip aynı afgan ordusuna ve ırak ordusuna verdiği gibi büyük miktarlarda kürtlere hibe etmiş. bu silahlar daha önce usmc ve us army acemi birliklerinde fort benning'de falan bulunuyordu. optik yardımcılar ve dürbünler ise yine amerikan ordusunun 1990'lardaki termal ve infrared versiyonları.

    fn fal : pkk'nın ypg'ye getirip miras bıraktığı en büyük anlayışlardan biri de herhalde bu silahtır. fn fal, veya bizde yerleşmiş adıyla g1, 1980'lerden 1999'lara kadar ölü ele geçen teröristlerde kimin yüksek rütbeli olduğunu bulma aygıtı gibi bir şeydi. çok sevildiği ve çok sayıldığı için hep pkk bölük tabur komutanlarının falan cesetlerinden çıkardı bunlar. şimdi daha modern versiyonlarının herhangi bir batılı ordudan direkt kürt silahlı gruplarına verilmesi de bir başka ilginç.

    ak 47 - ak 74 - akm - akms - type 56 () - mpi-km - aks-u - tantal - : kaleşnikofsuz savaş mı olur? on binlerce herkesin elinde, varşova paktının her ülkesinden gelen bir tür kaleşnikof var. bkz ak 74, akms, ve akm. sağ üstteki elemanda aks-74u, rus ordusundan direkt çıkma ak-104, saiga ak-104 türevleri, vietnam gazisi çin type - 56 modelleri, doğu alman mpi-km, macar kaleşnikofu amd63.

    dmr - sniper tüfekleri :

    svd dragunov : kanas demeyin artık şuna bi zahmet. plo-1 3x optik dürbünüyle yine her 10 kişiden birinin elinde görünüyor. bu arkadaşın dürbününe ne yapmaya çalıştığını anlamadım ama bu da bir plo/pso-1 svd.

    blaser r93 tactical 338 lapua : işte bu korkutucu bir şey. alman sınır güvenlik muhafızlarında da olan epey uzun menzilli ve çok ölümcül bu tüfek .338 yarışma kalibreleri ile 0.5 moa gibi isabetlilik ile beraber kürtlere yardım babında hibe edilmiş.

    romen psl : uzmanlar* buna fakir kanas'ı derlerdi biz de demeyin derdik. 7.62x39 gibi intermediate mermiler ile şehir çarpışmaları düşünülerek tasarlanan romen ordusunun 60'larda ürettiği bu silahlar ortadoğuda hala niyeyse kullanılıyor.

    ırak tabuk : yukarıdakinin tasarım açısından aynısı ancak saddam devrinde ırak'ta imal edilmiş. tabii ki de peşmergeler aracılığıyla afrin'e ulaşmış. binlerce var.

    zağros tüfeği : afrin'de en çok dikkat edilmesi gereken şey sanırım bu. kpv uçaksavar namlularını sökerek atölye koşullarında 14.5mm bir anti materyal sniper tüfeği üretmişler. 14.5mm özellikle zırh delici - izli kırmızı başlıklı mühimmat ile kullanıldığında otokar kobra - kirpi* falan dinlemeden önlü arkalı delen bir mermi olduğundan yıkıntılarda şehirlerde dikkat edilmesi lazım. tek iyi yanı bunların namlu alevi uzaydan falan da görülebiliyor.

    zijiang m99 : suriye iç savaşına büyük ihtimalle silah kaçakçıları tarafından katar ve sudan'dan sokulan bu çin menşeyli anti materyal sniper tüfeği rus 12.7x108mm ile doçka / dshk mermisi kullanıyor. zırh delici kabiliyeti 14.5mm kadar değil ancak bunun yanında yarı otomatik olduğu için çok da can yakan bir platform. öso birlikleri bunlardan kullanıyordu ancak her nasılsa kürtlerde de ortaya çıktı.

    makineli tüfekler :

    mg3 : bizim de milli makineli tüfeğimiz olan mg3'ü nereden buldular emin değilim ancak ya tsk'dan bir şekilde ele geçmiş, ya iran - pakistan'dan sokulmuş ya da silah kaçakçıları suriye'ye 3-5 getirmiş. şimdilik tek bir resimde görünüyor.

    m249 squad automatic weapon : amerikan ordusunun müfreze makinelisi m249 saw, susturucusuyla taktik donanımıyla falan en üst perdeden kürt güçlerine giriş yapmış. başımıza gelenler.

    fn mag : amerikan gpmg tercihi olan bu 7.62x51mm makineli de direkt amerikan depolarından kürtlere ulaşan bir başka makineli türü oluyor. bizim kullandığımız herşeyden sanırım daha iyi. biz de bazı tanklarda falan bunların solenoid ateşlemeli türevlerini kullanıyoruz. laser dot bile vermişler.

    kaleşnikof rpk : kaleş ailesinin en uzun namlulu makineli tüfeğini zamanında saddam iran'a karşı başarıyla denemişti. pkk'da da tek tük çıkıyordu. şimdi afrin'de de görmek kimseyi şaşırtmıyor.

    kaleşnikof pkm : buna neden biksi - bixi - bikisi - bukasi (abarttım) dendiğini hiç anlayamadım. özgür suriye ordusu da çok uzun zamandır bu eski versiyonlarını kullanıyordu. afrin'deki kürtlerin elinde ise nedense çok daha yeni model rus ordusunun kullandığı tipte pkm'ler görüyoruz. putin bey ne yapıyorsunuz?

    .30 cal m1919 browning : hala kullanıldığını bilmiyordum. 1940'larda sherman tanklarında da bunlar vardı. modernize edip sonra ypg'ye sanırım hibe etmişler.

    12.7mm m2 uçaksavar (.50 cal) : dünya üzerinde bir proxy savaşta amerikan parmağı aranıyorsa bu aleti görmek başlıbaşına herhalde yeter. nedeni de aşırı ağırlığı yüzünden silah tüccarlarının bunları taşımaya çok meyletmemesi. mühimmat kutusu bile ingilizce.

    doçka / dshk : terörist aleminin değişmeyen sevgilisi afrin'de de kendilerini yalnız bırakmıyor.

    14.5mm kpv : en ağır makinelitüfekleri de sanırım bu oluyor. biz de tsk olarak kendisini btr zırhlı personel taşıyıcıların tepesinde kullanıyoruz.

    antitank silahları :

    rpg 7 : terörist aleminin bir diğer değişmez yoldaşı da bu olagelmiştir. pkk ile olan savaşta şu normal çukur imla haklı konik roketleri görmeye alışmışız. ama işin rengi şimdi çok değişik, iran'ın da lokal ürettiği rpg7v7 arka arkaya konuşlu tandem roketleri reaktif zırh delmek için tasarlanmıştır. afrin'de de bunlar var. farkı fiyatından ziyade çalışma prensibi. öndeki zayıf konideki yavaş patlayıcı reaktif zırhı veya plakayı zayıflatırken arkada bir nanosaniye sonra patlayan asıl çukur imla hakkı tank zırhını çok zorluyor. ırak işgalindeki bütün m1a2 abrams tank kayıpları hemen hemen bu alet yüzünden. aşırı dikkatli olmak gerekiyor.

    type 69 rpg : rpg 7 ile aynı dizayn sadece made in china. o yüzden binlerce var.

    yugoslav m79 osa : tank zırhına 600 metre menzilden nişan alabilen oldukça ölümcül bir başka antitank silahına pkk'da çok özel bir ilgi gösteriyor. suriye'de nitekim 100'den az sayıda lançer olduğu sanılıyor.

    fgm-148 javelin : zurnanın en çok zırt dediği ve daha çok diyeceği yer işte burada düğümleniyor. javelin antitank kabiliyetinin teknolojik olarak son aşamasını temsil ediyor. roketler tank zırhına yandan yaklaşmak yerine ikincil bir motor ile havaya fırlayarak tankların en zayıf olduğu yerden, tam tepelerinden avlıyor. amerika bunu kürtlere pkk'ya gideceğini bile bile işid'in gudik t55 tanklarını vursun diye niye verdi anlamak kabil değil. kürt güçlerinde afrin yakınlarında görülüyorlar. tanesi 246 bin dolares.

    mk19 otomatik bombaatar : 40mm bombaatar ailesinin ağababasını da amerikalılar vermekten çekinmemiş. müstahkem mevzileri piyadeye karşı korumanın bu yüzyıldaki anahtarlarından biri bu otomatik bombaatarlar. pkk'nın bununla konvoy saldırısı yapması falan ne kadar uzak bir gelecekte acep?

    rbg-6 riot bombaatar : yarı otomatik 40mm hırvat bombaatarları da resimlerde görünüyor.

    milan : 1970'lerden beri çoğu yerde karşımıza çıkan bu milan antitank platformları suriye iç savaşının diğer bölgelerinde de görünüyordu. oradan sanırım kürtler de ele geçirmişler.

    bgm-71 tow : tel güdümlü bizim de epeyce kullandığımız tow roketleri c serisi ve üstü varyantlarıyla kürt güçlerinde afrin havalisinde görünüyor. doğal olarak da amerikalıların ırak bölgesel yönetimine veya ırak ordusuna verdiği lotlardan afrin'e geçtiği şeklinde algılamak gerekiyor.

    at-4 spigot (fagot)* : suriye ordusu depolarından gelen sovyet 1970 model roketler de afrin'de ypg ellerinde görülüyor.

    at-5 spandrel (konkurs) : suriye ordusunda 100 kadar bulunan 2500m menzilli bu 1.7kg savaş başlığı taşıyan roketlerden ypg'de de bulunuyor.

    at-13 saxhorn (metis) : termobarik tel güdümlü roket kabiliyeti de sanırım ruslar eliyle suriye ordusuna oradan bir şekilde kürt güçlerine geçiş yapmış bulunuyor.

    afrin'de henüz patlatılmadıysa bunun da üzerine iki adet t-72, bir adet de t-55 tankları var.

    ---

    küçük bir karşılaştırma yaparsak ypg'nin elindeki cephanelik pkk'da 30 yıldır gördüğümüze kıyas kabul etmeyecek kadar modern. cephane stoğu ve yığınağını tabii bilmek mümkün değil ancak bu bireysel ve özellikle de antitank silah teknolojisi umarım pkk aracılığı ile sınırdan içeri bir şekilde girmez. afrin öyle çocuk oyuncağı bir yer değil. ele geçen silahlar yanyana bir dizilince kim ne vermiş neyi görmemişiz daha rahat anlaşılacaktır sanırım.

  • resmi bir kaynaktan teyit edebilmiş değilim ama birden çok kaynaktan okuduğuma göre rus askerleri ve suriye sınır muhafızları da arimah ve menbiç'ten çekilmeye başlamış yavaş yavaş. bu gerçekse eğer hewaller feci şekilde yan basmış demektir.

    yalnız genel anlamda bize karşı takınılan tavır o kadar ılımlı ve hatta yer yer pozitif ki ben korkuyorum ister istemez. çoğu avrupa devletinin "türkiye'nin kendini savunma hakkı var" demesi falan ne bileyim. evet, ne yaptığı belli olmayan bir gruptansa nato üyesi, avrupa'ya ve orta doğu'ya sınırı olan bir devleti tercih etmek işler ciddiye bindiğinde en kolay tercih olarak görülebilir ama bu ülkelerin ve politikacıların ne kadar ikiyüzlü olabildiklerini de biliyoruz. umarım en az kayıpla ve bizim istediğimiz şekilde neticelenir bu süreç.